29 Eylül 2011 Perşembe

Boçlanma Paradoksu ya da Devletlerin İflası

Şu sıralar gözler Avrupa üzerine odaklanmış olsa da, ABD'den gelen açıklamalar kafaların iyice karıştığını gösteriyor. İşler giderek sarpa sararken, çözüm için yapılan önerilerde de ciddi bir açmazla karşı karşıya kalınmış durumda: Borçlanma parakdoksu!

FED başkanı Bernanke, dün yaptığı açıklamalarda, ABD'de enflasyon beklentilerin düşmesi durumunda genişletici para politikası uygulayabileceklerini söyledi ve ekledi: "Eğer enflasyon veya enflasyon beklentileri ciddi bir şekilde düşerse, bu yanıt vermemiz gereken birşey olur, çünkü deflasyon istemiyoruz".

Öncelikle para basmanın sonucunda ortaya çıkacak olan çelişkileri bir kenara koysak bile, malesef, yaşanan sorun enflasyon-deflasyon ikileminin çok ötesinde. Şöyle açıklayalım.

Şu anda ABD'nin ve Avrupa ülkelerin yaşadığı sorun farklı şekilde temellense bile, krizin açığa çıkışı devlet borçlarının döndürülememesi biçiminde gerçekleşiyor. ABD ve Avrupa'da sorunlu olarak görülen, İrlanda, Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan'ın dışında, örneğin İngiltere'nin borcu bütçesini 4 kat aşmış durumda. Özellikle borç sorunu yaşayan Avrupa ülkelerine önerilen çözüm önerisi ise, daraltıcı yönlü tasarruf tedbirleri. Bu tedbirlerin ekonomiyi daha da daraltacağı ve ekonomik büyümenin duracağı hatta resesyona girileceği ise aşikar.

Şimdi bu durumda çok önemli bir açmaz ortaya çıkıyor. Ekonomik daralmanın yaşanacağı bir dönemde, bir de tasarruf tedbirlerinin etkisi bunun üzerine eklediğimizde, borçların nasıl ödeneceği tam bir mumma haline geliyor. Zira, ekonomik daralma durumunda, bir yandan borçlar daralmayacağından, borçların bütçeye oranları daha da artmış olacak. Yani sorunlu ülkelerin borçluluk oranları daha da yükselecek.

Ancak daha önemlisi, ekonomik daralmanın yaşanacağı bir ortamda borçları ödemek için yaratılması gereken değerin yaratılamayacak olması. Yani borçların (çok iyi niyetli bir şekilde düşünürsek) ancak ekonomik büyümenin olduğu bir ortamda geri ödenebilmesi söz konusu iken, daralma ortamında borçların geri ödenebilmesi söz konusu değil. 
Dolayısıyla, Troyka toplantıları devam ededursun, 2012'de sadece Yunanistan'ın değil, diğer ülkelerin de iflasını açıklayacağını söylersek sanırım yanılmamış olacağız.